Bursa’dan İnegöl’e giderken her daim tabelasını gördüğüm az da olsa hikayesini bildiğim hem köy hem de evliya vardı.Bu evliya bilinen adıyla Geyikli Baba yada Baba Sultan ve köy ise tahmin edeceğiniz gibi Babasultan Köyü.Bu yazımızda Geyikli Baba Hazretlerini tanıtacağız diğer yazımızda ise Babasultan Köyünü sizlere tanıtmış olacağız.
Geyikli Baba yada Baba Sultan, miladi 1275 – 1350 yılları arasında yaşamış, Osmanlı Devletinin kuruluşunda maneviyat ve cesaret örnekleri sergilemiş gazi – derviş önderlerinden biridir.Geyikli Baba bilindiği üzere insanların vermiş olduğu isimdir, asıl adı ise Hasan olduğu, çağdaşı Yunus Emre’nin manzumesinden bilinmektedir, bir diğer isim ise Bursalı İsmail Beliğ’in dediğine göre Ulvi Baba’dır.Fakat Yunus Emre’nin ismi daha doğru olduğu kabul edilmektedir.
Geyikli Baba Hazretleri, Anadolu’ya Azerbaycan’dan gelmiş bir derviştir, fotoğraflarda göreceğiniz iki ufak çocuğun demesi Horasan’dan gelmiş.Geyikli Baba, İnegöl yakınlarında yer alan ve türbesinin bulunduğu Babasultan Köyüne yerleşmiş ve tıpkı kendisi gibi müridlerinin de geyiğe binip Bursa’nın fethine katılmıştır.
Bu yazının yayınlandığı tarihlerde yayınlanan bir tv dizisi oldukça ilgi görüyor, Diriliş Ertuğrul dizisinde önemli karakterlerden olan Turgut Alp, karşımıza burada da çıkıyor ve Geyikli Baba Hazretleri ile çok samimi olarak görüştüğü ve hatta Geyikli Baba’nın müridi olduğu bilinmektedir.Turgut Alp, Orhan Gazi’ye Geyikli Baba’dan bahsetmiş ve menkıbeleri dinleyen Orhan Gazi, Geyikli Babayı görmek için huzuruna davet etmiş ama Geyikli Baba bu davete itibar etmemiş, ayrıca “Sakın Sultan da bana gelmesin” diye de haber göndermiştir.Orhan Gazi ki o zamanın hükümdarı bu cevabın hikmetini merak edip sordurunca tarihe iz bırakacak şu cevabı almıştır;
“Dervişler basiret ehlidir, yerli yerince hareket etmeleri zaruridir.Aksi halde İstikametten saparlarsa duaları kabul olmaz. Sizlerse, ümmetin emanetçilerisiniz.Bu durumda sizler,serhad askeri, bizlerde dua askeriyiz. Zaferler,dua askerleriyle serhad askerlerinin müşterek gayretleri neticesinde elde edilir.Bu muvaffakiyete ulaşma istikametinde serhad askerleri,nasıl harp ilmiyle cesaretle teçhiz ediliyorlarsa; Dua askerlerinin de, dünya meyil ve muhabbetinden uzak tutulmaları zaruridir.Dolayısıyla korkarım ki benim sizin yanınıza gelişimle vaki olması muhtemel olan atıyye ve ikramlar, dervişlerimizin kalblerine dünya muhabbeti sokar ve ahiret muhabbetini azaltır.Böylece siz de, biz de zarar görenlerden oluruz… Sultanım Ancak bilesiniz ki, vakti gelince görüşmemiz gerçekleşir inşaallah”.
Bir zaman sonra Geyikli Baba Hazretleri, Bursa’ya gelir ve Orhan Gazi’nin saray avlusuna bir çınar diker ve diktikten sonra İbrahim Suresinin 24. ayetini okur.Ayetin meali olan “Kökü sabit, dalları ise göklerdedir” anlamında ki gizli manalar, devletin bu ağaç gibi kök salacak, dalları çok uzaklara ulaşacak, evlatları Din-i İslam’a çok hizmet edecekler… deyip duasını eder ve saray kapısından ayrılır.Zaman gösteriyor ki, diktiği ağacın ulu bir çınar olması ve Osmanlı evlatlarının İslam’a hizmetleri, duanın kabul olduğuna işarettir inşallah.
Orhan Gazi, Geyikli Baba Hazretlerine gönlünden bir hediye olarak İnegöl ve çevresini teklif eder fakat Geyikli Baba, “Mülk Allah’ındır.Ehline verir, Biz ehli değiliz” diyerek kabul etmez.Fakat Orhan Gazi ısrar eder ve bunun üzerine Geyikli Baba, verileni kabul etmemenin kibir olacağından korkar ve “Şu karşıda olan tepecikten geriye olan yerler dervişlerin avlusu olsun” der.Orhan Gazi, Ehlullah’a hürmette kusur etmeyip devletin temelini onlarla yoğurduğundan, Geyikli Baba’nın ikramını kabul etmesine çok sevinir ve büyük bir sevinç içinde ellerine kapanır ve öper.
Bu sanırım Osmanlı Devletinin temelinde yatan ihtişam, kuvvet ve sırdır.Bu sırra vakıf olan Orhan Gazi de Geyikli Baba’nın hayır duasını almış ve vefatından sonra ona bugün kü adıyla Geyikli Baba Türbesi olarak bilinen türbe ve Babasultan Camisini yaptırmıştır.
Geyikli Baba Türbesinde iki adet sanduka bulunmaktadır, bunlardan birinde Geyikli Baba Hazretleri, sanırım diğerinde de Germiyanoğulları’ndan saltanat sahibi bir kimse iken saltanatı terkedip Geyikli Baba’nın hizmetine giren bir büyüğün mezarı olduğu söylenmekte.Bu da gösteriyor ki, Geyikli Baba’ya gösterilen itibarın mevki makam tanımadığıdır.
Geyikli Baba Türbesinde fotoğraflarda görebileceğiniz gibi, Türbenin bahçesinde Doğu Çınarı olarak bilinen bir çınar ağacı Geyikli Baba Hazretleri tarafından dikilmiştir ve yaşı 720 dir.Bu çınar ağacının boyutları ise çapı 3,75 metre çevre 11,50 metre boyu ise 24 metredir.Bu çınar ağacı, sitemizde tanıttığımız İnkaya Çınar Ağacından bile 120 sene daha yaşlıdır.
Geyikli Baba Türbesinin arkasında bir de ufak bir mezarlık bulunmakta, bu mezarlıkta sanırım şehitler yatmaktadır, belki de dervişlerinden bazıları.
Geyikli Baba Türbesi, yer olarak İnegöl Yolu üzerinde Bursa’nın Kestel İlçesine bağlı bir köyde bulunmaktadır.Türbeye İnegöl yolundan sağa sapılarak gidiliyor, Babasultan Barajını geçtikten sonra biraz daha yol gidince karşımıza çıkan ilk köy olan Babasultan Köyünde bulunmaktadır.Tahminen Eskişehir – Ankara karayolu üzerinden 5-6 kilometre mesafede yer almaktadır.Bu yazımızda ayrıca Babasultan Camisinin de fotoğrafları bulunmaktadır.Fotoğraflarda görülen iki çalışkan çocuk olan Sebahattin ve Metehan’ı buradan tanıtmak isterim, ben türbeyi ziyaret ederken onlar arkada yer alan hazirede mezarların üzerinde ki otları yolarak temizliyorlardı.Ne kadar büyük bir şeref ve hizmet, bu ruh hiç bir zaman kaybolmasın inşallah.
Osmanlının kuruluşunda ki feyiz ve bereketin günümüz de de devam etmesi dileğiyle..
2 comments