İnegöl, Bursa’nın kalabalık nüfuslu ve gelişmiş ilçelerinden biridir.Daha çok İnegöl Köftesi ile meşhurdur.Gezi duraklarımızdan biri olması sebebiyle sizlere İnegöl’ü her zaman olduğu gibi kendi objektifimizden tanıtmaya çalışacağım.
İnegöl, ilçeye girerken ki tabelada yazdığına göre 173 bin Vikipedi’ye göre ise 230 bini bulan nüfuslu bir ilçedir, 290 metre rakıma sahip ilçe tamamen düzlüklerden oluşmaktadır.Akhisar, Alanyurt ve Karadere ( Huzur) mahalleri hariç neredeyse hiç bir yerinde tepelik yada yükselti yoktur.İnegöl sahip olduğu organize sanayi bölgesi sayesinde yoğun bir göç almaktadır.Özellikle tüm dünyaca tanınan İnegöl Mobilyası ilçeye büyük bir ekonomi ve göç getirmektedir.İnegöl sahip olduğu nüfus, sanayi ve olanaklar bakımından bir çok kentten daha kalabalık daha potansiyelli bir ilçedir.İnegöl bir sanayi kenti değil aynı zamanda doğal güzelliklerin ve tarihi mirasların bolca bulunduğu bir ilçedir.Ayrıca İnegöl, Bursa Merkeze 45 km, Eskişehir’e 1 saat mesafe uzaklıkta ve Bursa-Eskişehir-Ankara Yolu üzerinde yer alan bir durak noktasıdır.
İnegöl yaşanılacak bir yer mi diye sorarsanız, belki genç nesil için biraz küçük gelebilir ama emekli insanlar için oldukça uygun bir yerdir.Çünkü bahçeli bir ev bulmanız son derece mümkündür, boş vakitlerinizi toprağınızda yada tarlanızda değerlendirebilir, gündüzleri, İshak Paşa Medresesinin gölgesinde çay içerek insanları seyredebilir, Oylat gibi kaplıcaları ile ünlü beldeye çok rahatlıkla gidebilir, istediğiniz doğal ürüne ulaşabilir, alışverişlerinizi kolaylıkla yapabilir ve trafik çilesi çekmeden hayatınızı sürdürebilirsiniz.
Bu sayfamızda İnegöl’ün tüm güzelliklerinden azar azar bahsedeceğiz ayrıntıları ise her güzelliğe ait yazdığımız sayfasında bulabilirsiniz.İnegöl’de en meşhur iki şey vardır; ilki mobilyası, ikincisi ise İnegöl Köftesi.İnegöl’den tam 150 ülkeye mobilya ihracatı olmakta ve aradığınız her türlü mobilyayı ve dizaynı İnegöl’de rahatlıkla bulabilirsiniz.Çok tasvip etmesek de de, beğendiğiniz bir mobilyayı birebir olmasa da bir şekilde daha ucuza mal etme şansınız bulunmakta.Mobilya için, İnegöl’e 10 km kala başlayan mobilya firmalarının üretim ve showroom yerlerini ziyaret edebileceğiniz gibi, Mobilya sanayi yada Ağaç işleri sanayi diye geçen yerde de bolca mobilya teşhir dükkanları bulunmakta ve buradan dilediğiniz mobilyayı alabilirsiniz.Mobilyadan sonra en meşhur ürünü olan İnegöl Köfteyi, yine Bursa-Eskişehir karayolu üzerinde bulunan Zeynel İnegöl Köfte, Orhan İnegöl Köfte, Koca Usta İnegöl Köfte gibi yol boyunda yer alan ailecek gidebileceğiniz, açık hava mekanlarının olduğu, çocuğunuz için küçük parkların bulunduğu mekanlarda İnegöl Köfteyi tadabilirsiniz.Yine aynı şekilde, İnegöl merkez’de çarşı mevkisinde de İnegöl Köfteyi tadabileceğiniz nezih mekanlar bulunmaktadır.
Yazımızda bulunan ilk resimde yer alan yeşil atletli amcamız, Bakırcı Yıldırım Amcadır.Kendisi 72 yaşında olup bir nevi hazinedir.Kendisiyle fotoğraf çekerken tanışmış olup, daha sonra bolca sohbet etme üzerine zihnime kazıdığım özel insanlardan biridir.Ben bilgiye ve geçmişe aç bir insanım, malesef atalarım ben küçükken rahmetine kavuştukları için onlardan geçmiş adına pek birşey öğrenemedim.Ama Yıldırım Amcamız, hem bir bakır ustası zanaatkar olup hem de ayaklı bir tarihçidir.İnegöl benim için ayrı bir yer, küçükken gezdiğim sokaklar şuanda biraz modernleştiği için eski nostaljik havasını yitirse de, Yıldırım Amca’dan dinleyeceğim ve buraya aktaracağım bir dünya dolusu hikaye olduğuna eminim.Eğer yolunuz İnegöl’e düşerse kendisine mutlaka uğrayın, zira kendisinde koleksiyonerler için 300 yıllık bakır eşyalar bulunmakta ve İnegöl Kent Müzesini ziyaret ederseniz, orada ki bakır eşyaların Yıldırım Amca’dan geldiğini bilmenizi isterim.Yıldırım Amca’nın yeri Tarihi Kapalı Çarsının hemen sol tarafında kalmaktadır, İshak Paşaya çıkan kapı değil diğer kapısının sol kısmında yer almaktadır.
İnegöl’de yapmanızı önereceğim ilk şey, İnegöl Köftesi yemek ve daha sonra, İshak Paşa Medresesinin etrafında yer alan asırlık çay bahçelerinde ister çay için ister soğuk içecekler, ama mutlaka oraya uğrayın ve geçmişi koklayarak içeceklerinizi yudumlayın.İnegöl’e zihniniz boş iken gidin ve olabildiğince keyif almaya çalışın.
İnegöl merkezde, gözlemlediğim kadarıyla Osmanlılardan kalma 3 adet çok eski tarihli cami bulunmakta, şimdi Rumeli Kültür Derneğinin olduğu yer daha önceden kiliseymiş ki bu konu hakkında aşağıda yer alan resimde 3 kişi bulunmakta ve bu 3 kişide dernekte üst düzey yöneticiler, bu güzel insanlardan dernekleri ve dernek binası yani kilise hakkında hatta derneğin içinden çıkan Çınar Ağacı hakkında bilgi alacağım.İnegöl’de ayrıca Ortaköy Hisarı bulunmakta, yine bu hisar hakkında sizlere ayrıntılı olarak bir yazı yazacağım, yazımızın baş kısımlarında bahsettiğimiz Oylat Kaplıcaları, ailenizle piknik yapabileceğiniz Cerrah beldesi, deresi ve piknik alanları, İnegöl’e tepeden bakabileceğiniz Keyfi Tepesi bulunmakta.Bu yerler hakkında bu yazımızda özet geçeceğiz ayrıntıları kendi özel tanıtımlarında bulabilirsiniz.
İnegöl’de 99 depreminden sonra en fazla 3,5 kat izni verilmekte, bu yüzden son zamanlarda yapılan tüm evler bu kurala uymakta, tabi fore kazık olayına girerlerse kat izni artmakta ama genel itibariyle İnegöl eski çok katlı apartmanların, ahşap iki katlı evlerin ve yeni 3,5 katlı villa benzeri sitelerden oluşan, ilçenin görüntüsünü kapatmayan bir yerleşim yeridir.Şehirde ulaşım midibüs tarzı otobüslerle yapılmaktadır, kent kart uygulaması bulunmaktadır.Eğer otogarda indiyseniz, yürüyerek 10 dakika bile sürmeden çarşıda kendinizi bulabilir, 1 saat içerisinde tüm İnegöl merkezi gezebilirsiniz.İlginç mimarisi olan Sani Konukoğlu camisini görebilir, tam merkezde yer alan Sedef Pastanesinden istediğiniz pasta yada unlu mamülü tadabilir, teras katında oturup İnegöl merkezini doya doya seyredebilirsiniz.
Devamı gelecektir…..
Pingback: İnegöl’ün Doğa Harikası Oylat Mağarası | Seyyah Çelebi – Tatil, Otel, Mekan ve Lezzet Durakları-
Pingback: İnegöl Kent Müzesi | Seyyah Çelebi – Tatil, Otel, Mekan ve Lezzet Durakları-