Gavs-ül Azam Somuncu Baba Hazretleri‘nin Bursa’da kaldığı zamanlarda kullandığı evi, ve Somuncu Baba ismini aldığı ekmekler pişirdiği küçük fırınları bulunan nacizane mekan.
GAVSÜL A’ZAM ŞEYH HAMiDi VELİ (SOMUNCU BABA) KADDESELLAHÜ SIRRUHÜL ÂLİ
İsmi şerifleri hamid lakabı Somuncu Baba diye şöhret bulmuştur Hicri 750 yılı civarında Kayseri’ nin (Alpakaya) köyünde dünyaya geldi. Babası Şeyh Şemseddin Musa aslen Türkistanlı olup Kayseriye gelerek yerleşmiş. Somuncu Baba ilk tahsilini babasından yapmıştır. Babasının vefatından sonra ilmini daha geliştirmek ye tasavvufi bilgilerini arttırmak için Kayseri’den Şam’a giderek (Bayezid Bestami tekkesinde) bulunan tarikat pirleri ile sohbetlerde bulunarak uzun zaman riyazetler yaptı ve Bayezidi Bestami’nin ruhaniyetinden üveysi olarak mana aleminde terbiye gördü. Hızır Aleyhisselam ile görüşüp ondan ilmileddünni’nin esrarını aldı.
Manevi bir emir üzerine Tebrize ve Tebrizden de Erdebil’e giderek zamanın Gavs-ı Şeyh Safiyüddin İshak‘ın torunu Hoca Alaeddin Erdebili‘ye teslim oldu. Bir müddet sonra Alaeddini Erdebili’nin huzurundan tam manasıyla kâmil ve hakikati Muhammediyeil hamil olarak ayrıldı ve makamı (Kutbiyyette) iken Bursa’ya geldi. Fakat bir ümmi gibi hareket edip, ilminin varlısını kimseye söylemedi. Bursa’da çilehanesinin yanına açtığı İki küçük fırında pişirdiği bereketli ve lezzetli ekmeklerle halk arasında sevildi. Merkebiyle dağdan odun getirir onunla ekmek pişirirdi somunlar mü’minler diye çarşı pazarda tahta üzerinde halka ekmek arz ederdi.Onun için ona “ekmekçi dede” derlerdi.
Peygamberimiz (S.A.V.) mana aleminde Emir Sultan‘a bir Ulu Cami inşa edilsin buyurması üzerine öyle acayip bir bina yapıldı ki gökte melekler dahi binasına tahsin ve üstadının hüsnü sanayığına “aferin” dediler. Bursa’ nın Kutbu Üftade Hazretleri‘nin keşfine göre beşinci makam olduğu bildirildi. Camii inşaa edilip bittikten sonra bir cuma günü açılış merasimi yapılacağı ilan edildi. O gün Yıldırım Beyazid damadı Seyyid Emir Sultan, Molla Fenari ve diğer zevatı kiram camiyi doldurdular. Hafızlar Kur’anı Kerim tilavetini tamamladıktan sonra ilk hutbenin okunmasını padişah Emir Sultan‘a emir etti. Padişahım (Gavs-ı zaman şimdi aramızdadır) o, varken imamet ve vaizliği bizim yapmamız uygun olmaz deyip Somuncu Baba‘ya İşaret buyurdu. Somuncu Baba ayağa kalkarak minbere doğru yürüdü. Emir Sultan‘ın yanına gelince, -ey emirim niçin böyle yapıp beni ele verdiniz-dedi. Senden ileri bir kimse göremediğim İçin öyle yaptım cevabını verdi. Minbere çıkan Somuncu Baba, bazı alimler süre-i fatihanın tefsirinde müşkilat çekerler onun için bu surenin tefsirini yapalım diyerek Molla Fenari‘nin (Seb-ul Mesani) isminde yazmaya devam ettiği fatiha tefsirindeki müşkilatı nuru velayet ile bilip 20 ana ilim Üzerine 7 türlü tefsirini yaptı, ilk tefsiri bütün cemaatin hepsi anladı, ikinciyi cemaatin bir kısmı anladı, üçüncüyü alim olanlar anladı, dördüncü ve sonraki tefsirleri anlayan yok idi. Cuma namazından sonra cemaat Somuncu Baba’nın elini öpmekle şereflendi. O gün Somuncu Baba Hazretleri‘nin meclisinde 70 kişi Cezbe-i Rahman vasıl oldu. Allame-i zaman Molla Fenari Somuncu Baba‘nın bu ilim ve irfanı karşısında hayran kalmış namazdan sonra Somuncu Baba‘nın evine giderek bizde sizin gibi ehil ilim ve irfan sahibi nasıl oluruz sorusuna merkebe tersleme binip Bursa sokaklarında dolaşırsın ilk iş nefsi terbiyeden başlar. Matlubun hasıl olur deyince Molla Fenari bir miktar tefekkür edip bunu uygular.
Somuncu Baba tenezzül eyleyip buraya kadar geldiniz bizim ilmimizden müstefit ol diye bir nefes eyler. Molla Fenari ol nefesin te şirinden sure-i fatiha üzerine öyle bir tefsir yazdıki sonra gelen alimler anlamakta güçlük çekti. Molla Fenari 5 bin akçem vardır, helal kazanılmış bir paradır. Bu hususta hiç şüpheniz olmasın size hediye ediyorum dedi. Şüpheden uzak olduğunu nereden biliyorsun diyen Somuncu Baba 5 bin akçenin içinden 1 akçesiyle ot alıp bizim merkebimiz yiyecekmi görelim dedi. Müridler o 1 akçeyle ot alıp getirdi, merkebin önüne koydu merkep otu kokladıktan sonra yemedi döndü üzerine bevl etti. Somuncu Baba Ulu Cami‘deki vaaz ve hutbesinden sonra (Sırrımız ifşa olup herkes tarafından anlaşıldı) diyerek bir sabah erkenden yanına Ak Şemseddin, Kara Şemseddin, Ak Bedrettin, Kızılca Bedrettin, Muslihiddini Karamani ve Hacı Bayramı Veli’yi alarak yola çıktı. Somuncu Baba‘nın Bursa‘yı terketmekte olduğunu işiten Molla Fenari koşarak bir çınarın yanında arkasından yetişti, gitmeyip Bursa’da kalması için çok yalvardı fakat kabul ettiremedi sonunda Bursa’lılar’ a dua etmesini istedi. Somuncu Baba bu çınarın yanında Bursa’ya yönünü dönerek Feyizli, bereketli bir şehir olması ve yeşil olarak kalması için dua etti, vedalaşarak ayrıldılar. Bu çınarın bulunduğu bölgeye (Duaçınarı) denildi. Somuncu Baba Bursa’da 30 yıl kadar kaldı bir daha dönmemek üzere Bursa’mızdan uzaklaştı gitti. Yanına aldığı Müridleri İle beraber Aksaray‘a geldi. Hamid Aksaray‘ı diye şöhret buldu. Aksaray’da Allahü Teala’nın emir ve yasaklarını bildirmek için uğraştı bir müddet Aksaray’da kaldıktan sonra büyük oğlu Yusuf Hakiki‘yi Aksaray’da bıraktı. Küçük oğlu Halil Taybi-yi ve Hacı Bayramı Veli‘yi yanına alarak Şam’a gitti. Oradan Medine-i Münevvere ye ve Mekke-i Mükerreme’ye gidip hac farizasını ifa etti. Hac dönüşünde Somuncu Baba Hacı Bayramı Veli‘yi halkı irşad etmeye Ankara’ya gönderdi. Kendisi küçük oğlu Halil Taybi İle Malatya’nın Darande kazasına yerleşti. Hicri 815 yılında bir gün dostları ve talebelariyle helallaştı iki rekat namaz kıldıktan sonra uzun uzun dua etti ve Kelime-i Şahadet getirerek dünyadan intikal etti. Rahmetüllahi Aleyh Rahmeten Vasia. Cenaze namazını Hacı Bayramı Veli kıldırdı. Nurlu kabirleri Darende’de Şeyh Hamidi Camii içinde oğlu Halil Taybi ile yan yana yatmaktadır.
Türkiye’nin her tarafından ziyaretçiler dolup taşmaktadır. Somuncu Baba‘nın temiz neslinden Osman Hulusi Efendi tarikattaki usul ve adabı- sürdürmüş 14/00/1990 yılında dünyadan intikali ile en son hayatta olan oğlu Hamid Efendi tarafından devam ettirilmektedir. Somuncu Baba‘nın okuduğu bir kaside;
• Diriyiz daim ölmeyiz. Karanlıklarda kalmayız.
Çürüyüp toprak olmayız. Bize gece gündüz olmaz. Cenab-ı Hak (C.C) bu pür kusur türabi babı evliya Necdeti kabirde mahşerde cenneti alada onların cemaatiyle Haşru ve Cem eylesin.
Necdet TOPSEVER
Somuncu Baba‘nın evi, Bursa’da genelde Somuncu Baba’nın Türbesi diye karıştırılır, Somuncu Baba‘nın evini ziyaret etmek isteyenler, Tezveren Sultan Baba‘nın evinden yukarı çıkarak 50 metre yürümeleri halinde Somuncu Babayı bulabileceklerdir.
Bu yazıyı yazarken oturduğum Duaçınar semtinin adının da nereden geldiğini, böyle muhteşem insanların dualarının edildiği bir bölgede bir ilde yaşamak bana inanılmaz huzur ve ümit veriyor.Allah hepsinden razı olsun.
Pingback: Bursa Ulu Cami | Seyyah Çelebi – Tatil, Otel, Mekan ve Lezzet Durakları-
Pingback: Bursa Ulu Cami « Seyyah Çelebi – Modern Çağın Gezgini Kaşifi Evliya Çelebisi -