Sitemizde, bir çok kutsal yeri tanıttık, genellikle yaşadığım yer olan Bursa’ya ait kutsal yerleri tanıtma fırsatım oldu, bu sefer bir pazar gününü İzmir’e ayırdım ve soluğu ilçesi Selçuk’ta aldım.Selçuk’ta gezilecek Efes gibi muazzam bir yerden sonra Meryem Ana Evi‘ne gitmemek olmazdı.Çünkü Bursa’dan sırf burası için gelmiştim.Tabi diyeceğim bazı şeyler de var burası hakkında.Vakit kaybetmeden başlayalım.
Meryem Ana Evi ören yeri olarak geçen yer İzmir Selçuk’ta Bülbüldağı‘nda bir tepe de bulunmaktadır.Selçuk merkezden yada otogarından yaklaşık 9 km mesafede bir yerdedir.Ve şimdi üzücü bir şey söyleyeceğim, Meryem Ana Evi‘ne taksi ve şahsi araçlarınız dışında ulaşılabilecek herhangi bir vasıta yok.Bu yüzden taksiyle gitmek isterseniz, 60 lira falan dediler indir bindir derken 50 liraya gitmek zorunda kaldım.Bu ücrete gidiş geliş ve 45 dakikalık bekleme süresi dahildir.O yüzden bu ulaşım sorununu bilerek giderseniz, kendinizi ona göre hazırlarsınız.
Meryem Ana Evi‘nin ziyaretçisi boldur, çünkü hem müslümanlarca hem de hristiyanlarca kutsal kabul edilen ve hatta hristiyanlarca hac yeri olarak kabul görülen bir yerdir.Bizler için İsa Peygamber’in annesinin yaşadığı bir yer olduğu için önemlidir.Ben, Meryem Ana Evi‘ne gitmeden önce çok bilgi sahibi değildim, gittikten ve bu yazıyı yazarken edindiğim bilgiler sayesinde biraz daha durumun ciddiyetine varmış durumdayım.Bunlardan hariç klasik olarak Meryem Ana Evi‘ni yorumlamam gerekirse, girişte yer alan hediyelik eşya dükkanları ve bulunan kafeden elde edilen gelirler ile yaklaşık 30000 metrekarelik alanda hizmet veren Meryem Ana Evi‘nin giderleri karşılanmaktadır.Tabi bir de giriş ücretleri var, bu ücretler yerli turist ise 5 Türk Lirası yabancı turist ise 15 Türk Lirası olmak üzere fiyatlandırılmıştır.Ayrıca Meryem Ana Evi‘nde bir de otopark kısmı mevcuttur ki, şahsi araçlarınızı park etmede sıkıntı yaşamazsınız.
Meryem Ana Evi‘nde girişten sonra bir Jandarma Karakolu yer almaktadır ki, Asayiş Berkemal durumları mevcuttur, ilerleyiş sürdükçe karşınıza çıkan tabelada, ziyaret esnasında nasıl davranacağımız aynen bu tırnak işaretlerinin içinde ki yazı gibi olması rica olunur ” Meryem Ana Evi ve civarı kutsal bir alandır.Ziyaret esnasında uygun bir davranış tarzı, sükunet ve düzgün bir kıyafet rica olunur.”. Gerçekten de burası bizler için de bir kutsal mekan, o yüzden bizim dinimiz değil diyerek saygısızlık yapılmamasını canı gönülden isterim.
Meryem Ana Evi‘nin yolu, güzel ağaçlıklı bir yoldan geçilir, taşları temizlenmiş güzel bir yolda ilerleyerek Meryem Ana Evi’ne doğru yol alırken bazı heykelciklere de rastlayabilirsiniz.Genel de bu heykellerin yanında fotoğraf çektirilir, ben iki tane heykel gördüm biri Meryem Ana olması lazım diğeri de bir erkek heykeldi, heykeller öyle ahım şahım değil, olsa olsa en fazla 75 cm civarında heykeller.Yol üzerinde bir de boş bir dilek havuzu var, ziyaret ettiğim sırada içerisinde su yoktu ama içine atılmış paralar hala daha havuzun toprak zeminin de duruyordu.Neyse yola devam edelim, bu sefer karşınıza herhalde ayin yapmak için kullandıkları kürsü ve tabureler var.Burada kutsal törenler yapılıyor diye tahmin ediyorum, belki düğün falan izin verirler mi bilmiyorum ama bir şekilde toplu gösteri yeri olduğu açık.
Yolu bitirdiğimiz de karşımıza taştan yapılmış bizim eski hamam yada mescit tarzı yapılara benzeyen bir yere geliyoruz, işte burası Meryem Ana’nın, Hz. İsa’nın göğe yükseldikten sonra, Yuhanna’nın götürdüğü ve bir müddet kaldığı ev.Meryem Ana Evi Kilisesi diye adlandırılan yer üç bölmeden oluşuyor, kapıdan girince ilk ufak bölme, daha sonra orta bölme ve sonra evin sağ kısmında yer alan üçüncü bölme.Meryem Ana Evi resimler de görebileceğiniz gibi üç bölmeli taştan yapılma bir yerdir.Yalnız içeride fotoğraf çekmeye izin verilmiyor, neden verilmiyor bilmiyorum, ben taa Bursa’dan gelmişim ve o resmi çekmeliyim, güvenlikte biraz tartıştıktan sonra evin kapısından zoom yaparak bir kaç resim çekmeye çalıştım, içeride yine bir Meryem Ana Heykeli bulunmakta ve bir de heykelin üzerinde durduğu mermer mi tam bilemeyeceğim bir masa gibi bir şey vardı.Tabi çiçekler resimler falan da vardı, ben resim çekemediğim için biraz kafam dağıldığı için ve dikkat çektiğim için tam olarak içeride ne vardı hatırlayamıyorum.
Meryem Ana Evi‘nin girişinde mumlar bulunmakta, yazıyla bağış yapılması söylenmekte, ben de aldım bir mum ve çıkışa doğru ilerledim.Meryem Ana Evi’nde mum yakmak için özel olarak yapılmış yerler bulunmakta ve dileğinizi dileyerek mum yakıyorsunuz, ben inanç olarak böyle bir şeye karşı olduğumdan sırf denemek amacıyla mum yakmak istedim ama ne hikmetse elimde ki mumu bir türlü yakamadım, ucunu tutuşturuyorum diğer yanan mumdan ama ben diktiğim de sönüyor, 2. kez denedim onda da olmadı bende sıkıldım bıraktım.Ama tabi inananlar için mum yakmanın da bir adabı vardır herhalde diye düşünüyorum.
Meryem Ana Evi’nde mum da yaktıysanız artık çıkışa doğru götüren merdivenlerin başında Meryem Ana’ya övgü duası yer almakta ve şöyle;
” Selam sana Aziz Kraliçe, Aziz Theotokos, Meryem, sen ki iffetinle Kiliseyi oluşturdun, ve Göksel Kutsal Peder seni seçti.Sevgili kutsal oğul ve teselli verici Kutsal Ruh’la birlikte seni kutsadı.Sen daima tüm lütuflarla ve iyiliklerle dolusun, Selam sana, Allah’ın sarayı, Selam sana, Allah’ın Kutsal Efkaristiya Kutusu, Selam Sana Allah’ın Evi, Selam Sana Allah’ın Giysisi, Selam Sana Allah’ın hizmetkarı, Selam Sana.Ey kutsal erdemler, hepinize selam olsun, Kutsal Ruh’un lütfu ve nuruyla müminlerin kalplerini uyandırın ve vefasızlıklarını Allah’a sadakata dönüştürün.” bu yazı Assisi’li Aziz Fransuva tarafından yazılmıştır.
Meryem Ana’ya övgü duasını da okuduktan sonra merdivenlerden aşağı inince sizleri üç adet çeşme karşılamakta ve buradan akan su, Meryem Ana Evi’nin yakınında bulunun kuyulardan gelen sudur ve içilebilir bir sudur ve şifalı olduğu söylenmektedir, Bu çeşmelere turist rehberleri, aşk, sağlık, zenginlik, veya zeka, hikmet, başarı gibi isimler taksa da bunların hiçbirinin aslı yokmuş.Ben bu sudan içtim herhangi bir niyette yada dilekte bulunmadan sadece içmek için içtim, çeşmesi biraz garip, musluğa yukarıdan bastırmayla su akıyor, suyun tadı ne bileyim öyle çok bir aman aman değildi, hatta biraz da kötü bile geldi, ama tabi inançlar söz konusu olunca o su kimisine şerbet bile gelebilir.
Çeşmeleri de geçtiyseniz, herhalde hristiyanlarca ve ek olarak bizim müslümanlarca ( bu olay bence tartışılır) en çok ilgi çeken bölüm karşınıza gelecektir.Dilek duvarı olarak isimlendirelen yer de dileğinizi yazdığınız kağıdı duvara monte ettiriyorsunuz ve böylece heyecanlı bekleyiş sizler için başlıyor.Resimler de görebileceğiniz gibi uzunca bir duvar ve yüzlerce dilek ile dolu.Dilek duvarını da geçtiyseniz artık çıkışa gelmiş bulunmaktasınız, ister orada biraz kafe de takılırsınız isterseniz de hediyelik eşya dükkanından hatıra alabilirsiniz.Böylelikle Meryem Ana Evi gezimiz de sonlanmış oluyor.Bir de buranın bulunması ile ilgili bir hikaye mevcut, Almanya’nın Vestfalya kasabasında yaşayan Anna Katharina Emmerick, 12 yıldır şifası olmayan bir hastalık yüzünden yatalak olarak yatmaktadır ve bir şekilde gördüğü Hz. İsa ve Meryem Ana hakkında bilgiler söylemesi onu önemli biri haline getirmiştir.Clemens Brentano adlı yazar Emmerick’in bildirdiklerini kitap haline getirmiş ve ismi Rabbimiz Mesih İsa’nın Çilesi adıyla yayınlamıştır.Bir gün İzmir Fransız Hastanesinde bu kitaptan bölümler okunurken, Meryem Ana’nın Efes’te 9 sene yaşadığı yer ile ilgili anlatımlar tasvirler dikkati çekmiştir ve araştırılması istenmiştir.Araştırmacılar yani rahipler, kitabın belirttiği gibi bir yolda ilerleyerek, susuzluktan duraksadıkları noktada köylü kadınlardan su istemişlerdir ve onlar da az ilerde manastırda su var oradan içebilirsiniz diyerek kafileye hayatlarının en unutulmaz anlarını yaşatacaklardır ve böylece Meryem Ana Evi 29 Temmuz 1891 yılın Çarşamba günü bulunmuş oldu.
Malum Meryem Ana Evi, hristiyanlarca hac yeri olarak kabul gördüğünden burada bir kaç papa dua da etmiştir, bunlar, Papa Altınca Paul 26.07.1967 de , Papa İkinci Jean Paul 30.11.1979 da, Papa Onaltıncı Benedikt 29.11.2006 da burada dua etmişlerdir.
Uzun bir yazı oldu farkındayım ama Meryem Ana Evi ile ilgili bilgiler bunlardan ibarettir, daha derinlere inerseniz muhakkak burada şifa bulan kimseler ve efsaneler olacaktır, bizler sizler için gezdik gösterdik, artık sizlerin de görmesi dileğiyle.Bir de unutmadan, Meryem Ana Evi’nden dönüşte, 6 km mesafe sonrasında kocaman Meryem Ana Heykeli bulunmakta ve burada güzel resimler çekinebilirsiniz, Bu Meryem Ana Heykeli, Meryem Ana’nın Efes’te geçirdiği son yılların anısın George B. Quatman Fonu tarafından Ekim 13 1996 yılında yaptırılmıştır.
Meryem Ana Evi’nin aylara göre değişen bir ziyaret saatleri vardır, Kasım-Aralık-Ocak-Şubat aylarında 08.00-17.00 saatleri, Mart-Ekim aylarında 07.30-18.00 saatlerinde, kalan diğer aylarda ise 07.30-19.00 saatleri arasında ziyaret mümkündür.
Ek olarak Meryem Ana Evi hakkında tarihi bilgileri de ekleyeceğim….
Pingback: Şirince St. Jean (John) Baptist Kilisesi | Seyyah Çelebi – Tatil, Otel, Mekan ve Lezzet Durakları-