Bursa Haşim İşcan Caddesinin orta yerinde bulunan anıt eser cami, Tebriz’li bir tüccar olan Mehmed oğlu Hoca Bedreddin Mahmud tarafından 1480 yılında yaptırılmıştır.Bursa’da Arap Hacı namıyla anılan, Bedreddin Mahmud Hicri 923 Miladi 1517 yılında vefat etmiş olup Camisinin yanına defnedilmiştir. Bu zat, bu Camiyi yaptırırken “Camide cüz okunmak ve bayram ile Berat, Regaib gecelerinde gelenlere yemek verilmek üzere” para vakfettiği gibi bir de Mektep yaptırmıştır.(Mektebin yeri kayıptır)
Bu Cami buraya yapıldığı sıralarda mahalleye “Acem Reis mahallesi” denmiş ise de 17.ci asırda “Ak Minare mahallesi” adı verilmiştir.Hayırsever bu Camiyi yaptırdıktan sonra irat vakıfları ile Mütevelliliğine Bekir Çelebi bin Mehmed Paşa adında bir zat tayin edilmiştir.
17.ci asırda Celali isyanlarında, 1608 yılında Kalenderoğlu çetesi ve 1649 yılında Abaza Hasan Pasa çetesi bu Camiye zarar vermişler, harap etmişler ve 1855 yılındaki büyük depremde minaresi de yıkılarak kaderine terk edilmiştir.
Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu 1946 yılında Camiyi ele alıp onarmak istedi ise de, çevreden hiç bir yardım yapılmamış olmasıyla, harabe durumu devam etmiş, ancak Vakıflar İdaresinin ve hayırseverlerin maddi desteği ile 1957-58 yıllarında kurum tarafından restorasyonu yapılmıştır.
Caminin onarımı tamamlandıktan sonra caminin çeşmesinin temeli bulunmuş mahalledeki hayır severlerin maddi desteği ile çeşme ve izler takip edilerek yapılmış ve Cami 7.12.1958 tarihinde ibadete açılmıştır.Çeşme daha sonra yol genişletmesi sırasında yok edilmiştir.
İçerideki bir başka tabelaya göre de;
Bu mescidi, Acem Reis diye meşhur Bedreddîn Mahmud adına Tebrizli bir tüccar 1480 senesinde yaptırmıştır.
On beşinci yüzyıldan on yedinci yüz yıla kadar bu mahalle ve mescid Acem Reis, Ak minare mahalle ve mescidi diye meşhurdu. On yedinci yüzyıldaki Celali eşkiyasının hücumuna uğrayan Bursa’mızın bu mahallesi o yıllarda dağılmış ve bahçelik haline gelmiş. Bu güne kadar Elmas Bahçeler adı ile meşhur bir semt, camimiz de, meçhul bir sebeple, Arap Dede mescidi diye anılan bir harabe haline gelmiştir.
İçinde zaman zaman tütün kurutulan, hayvan bağlanan, başıboş hayvan ve insanların barınağı, olan bu anıt, kurumumuzun gözünden kaçmamış; Hükümetimizin mühim bir rüknü olan Vakıflar Umum Müdürü Sayın Orhan Çapçı’ya ve onun değerli mimarı Saim Ülgen’e gösterilmiştir anıdın değerini takdir eden bu zatlar, Kurumumuza inanmış bulunduklarından hayırlı yardım ellerini uzattılar.
Kubbesi harap, ravakları çökmüş, minaresi yıkıllmış, saçakları dağılmış üstü kısmen orman olmuş, sıvasız, kapı ve penceresi yok olmuş bulunan bu harabe Bursalıların sinesinden doğmuş bulunan Kurumumuzun gayreti, Vakıflar Umum Müdürünün Himmet ile mamureye dönmüş gördüğümüz gibi güzel abide meydana gelmiştir.